Bu yıl, Kazak edebiyatının vekili, önde gelen
devlet ve halk figürü Abiş Kekilbayulı'nın doğumunun 85. yıldönümü kutlanıyor. Yazarın
adı edebiyat dünyasında epey ün kazanan bir isimdir. Onun «Şınırau» öyküsü ile «Ürker»
ve «Elen-Alan» romanları halk arasında çok iyi biliniyor. 2019 yılında Mangıstau
bölgesel tarih müzesine Abiş Kekilbayulı’nın adı verildiğini hatırlatalım. Müzede
yazara adanmış sergi salonu bulunmaktadır. Orada ziyaretçilerin nazarına yazarın
evinin içi, kitapları ve el yazmalarının da bulunduğu 380'in üzerinde değerli eşyalar
sergileniyor.
Nurgul Joldıkızı, Abiş Kekilbayulı’nın adını
taşıyan Mangıstau bölgesel tarih müzesinin müdürü:
- Yazar ünlü romanlarının yanı sıra bir
seyahat günlüğü de yazdı. Japonya gezisinden kalma «Tırau-tırau turnalar» adlı
gezi günlüğünün bir el yazması ve «Yuva ve Ok»un el yazması şu anda müzemizde bulunuyor.
Şair Yedilbek Duysen, Abiş Kekilbayulı’nın
eserlerini dinleyerek büyüyen kuşağın temsilcisidir. Kendisi ünlü yazarın bazı
eserlerini defalarca okumuştur. Bu sayede her eserin manevi değerini ve
bilişsel yönünü anladığını belirtiyor.
Yedilbek Duysen, şair:
- Abiş Kekilbayulı’nın dünyası oldukça renkli,
asla dibine ulaşamadığın bin katmandan oluşuyor. Onun eserleri Kazak dünya
görüşünü, Mangıstau efsanelerini insan psikolojisi ile bir noktada buluşturan
büyük bir alan olduğu söylenebilir. Örneğin, «Efsanenin Sonu» adlı eserin, dünya
çapında takdir edilmesi ve yerini alması gereken büyük bir eser olduğuna
inanıyorum. Çünkü bu eser
Almancaya çevrildiği dönemde sadece Alman okuyucuların değil, Alman edebiyat
eleştirmenlerinin de ilgisini çeken harika bir eserdi. Okuyucusunu içine çeken
eser zamanında büyük ses getirmişti.
Belirtmek gerekir ki, yazar,
egemen ülkenin tarihine de imzasını bırakmıştır. O, yeni Kazakistan
edebiyatı’nın atası haline gelmiş, ömrünü tereddütsüz ülkesine hizmet etmeye
adamış şerefli bir vatandaştır. Abiş Kekilbayulı, "Kazakistan'ın Onurlu
Emek Adamı" unvanını alan ilk yazardır.

