Ülkemiz topraklarında ilk kez Türkçeye
tercüme edilen Kur’an-ı Kerim ve Kazak tarihine ilişkin çok değerli veriler
İngiltere’de bulunmuştur. İngiltere’nin çeşitli şehirlerinin kütüphaneleri ve
Büyük Britanya’daki ana arşivini inceleyen Kazak bilim insanlarının çalışmaları
sayesinde halkımızın geçmiş tarihinin yeni sayfaları açılacaktır. Mesela Kur’an-ı
Kerim’in ülkemizde ilk defa Türkçeye tercüme edildiğini rahatlıkla
söyleyebiliriz.
Almat Absalıkov, milli el yazmaları ve
nadir kitaplar merkezi baş uzmanı:
- İngiltere’nin Manchester kentindeki John
Ryland Kütüphanesi’nden Karahanlı dönemine ait bir Kur’an-ı Kerim getirdik. Bu Kuran
10. ve 12. yüzyıllarda yazılmıştır. Özelliği, ilk Türkçeye çevrilen Kuran
olmasıdır. Ahmed-Zaki Vkaldili ve diğer oryantalistlere göre Kuran, Kazakistan’ın
güneyinde Ispijab ve Argu nun topraklarında tercüme edilmiştir.
Bilim insanları Doğu Türkistan’da başlayan,
Himalayaları geçen ve Hindistan üzerinden Türkiye’ye ulaşan zor dönemlere ait
belgelerin İngiltere’de olacağını varsaymışlardı. Gerçekten de öyle oldu.
Ayrıca 50 ciltlik «Türkistan, Türkiye, İran, Azerbaycan arasındaki mektup» belgesinin 1 bölümünün
Mustafa Şokay’a ithaf edildiği öğrenildi. Bu veriler yıllardır İngiltere
arşivlerinde gizli belgeler kategorisinde korunmaktadır.
Gülsim Bisenova, milli el yazmaları ve
nadir kitaplar merkezinin bilimsel çalışmaları organizasyonunda lider uzman:
- Mustafa Şokay hakkında değerli bilgilere ulaştık. Bu bilgiyi
tanımlayıp üzerinde duracak olursak, Mustafa Şokay’ın 1919 yılında Tiflis’teki «Slovo» gazetesinde yayınlanan yazısıdır. Bu makalede 1919 yılında Türkistan’ın
siyasi ve ekonomik durumu hakkında bilgi verilmektedir.
Dünyanın ikinci dehası Ebu Nasır El-Farabi’nin
bilimsel çalışmasının el yazmasının İngiliz arşivlerinde olduğu ortaya çıktı. Böylece,
ilk Oryantalist, halk emetarı, Serali Lapin ile ilgili gizli «Bolşevik Karşıtı» belgesinin bir
kopyası keşfedildi. Yerli bilim adamları şimdi onları dikkatlice
inceleyecekler. Tüm bunların, Milli El Yazmaları ve Nadir Kitaplar Merkezi
uzmanlarının İngiliz meslektaşlarıyla yakın işbirliğinin bir sonucu olduğunu
belirtmek gerekir.