Astana’da Dünya
Tiyatro Günü'ne ithafen «Lazgi. Ruhun ve Aşkın Dansı» adlı oyun sahnelendi. Performans
Özbekistan Milli Balesi tarafından sergilendi. Ünlü Alman koreograf Raul
Raimondo Rebeck'in prodüksiyonu, geleneksel Özbek dansını, akademik koreografiyi
ve modern sahne teknolojilerini bir araya getiriyor. Halk motiflerinin
elektronik seslerle iç içe geçtiği müzik eşliğiyle de ayrı bir atmosfer
yaratılıyor. Yapımın özelliği ise balerinlerin burada belirli karakterleri
değil, duyguların kendisini aktarmalarındadır. Ana fikir basittir. Hangi
zamanda yaşarsak yaşayalım aşk ve ruh sonsuzdur. Gösteri birkaç yıldır dünyayı
dolaşıyor. Bundan önce Dubai, İstanbul, Paris, Moskova, Pekin ve Londra'daki
izleyicileri büyülemiştir. Bu arada antik dans Lazgi'nin UNESCO'nun insanlığın
somut olmayan kültürel mirası listesinde yer aldığını da belirtelim.
Nadira Hamrayeva, Özbekistan’ın
halk sanatçısı:
- Özbekistan esas
itibariyle dans kültürüyle ünlüdür. Her bölgeye ait farklı dans stillerimiz
var. Ancak lazgi en eski ve aynı zamanda en teknik olanı olarak kabul edilir.
Yani kadınların teknik, rotasyon ve numara icra etmeleriyle doludur. Bu da çok nadirdir.
Dans göz alıcı ve ruh halini kışkırtıcı olmasına rağmen inanılmaz derecede
kadınsı kalmayı başarıyor.
Elmira Yusupova,
Alişer Navoi Devlet Akademik Tiyatrosu’nun baş solisti:
- Bu gösteri, Lazgi dansının nasıl doğduğunu gösteriyor. Ayrıca sadece Özbekistan'ın değil, her ülkenin milli mirasının ebedi olduğunu anlatıyor. Çünkü olay örgüsü geçmiş, şimdi ve gelecek arasında ilerliyor. Gelecekte de her ne olursa olsun, hayatımıza ne yenilikler girerse girsin, Lazgi her zaman Lazgi olarak kalacaktır. Tıpkı, sadece Özbekistan'ın değil, Kazakistan'ın da milli değerlerinin her zaman bizimle ebedi kalacağı gibi.

