“Astana Opera” tiyatrosu bir kez daha dolup taştı.
Sanatseverlerin beğenisini kazanan görkemli “Rigoletto” prodüksiyonu büyük bir
başarıya imza attı. Aşk, ihanet ve intikam temalarını işleyen Giuseppe
Verdi’nin bu dramatik eseri, ülkenin baş tiyatrosunda ilk kez sahnelendi.
Prodüksiyon, başında orkestra şefi Alan
Buribayev ve Fransız yönetmen Arnaud Bernard’ın bulunduğu bir ekip tarafından hazırlandı.
Ekip karakterlerin tüm duygularını ve içsel çatışmalarını yeni bir yorumla
sahneye taşımayı başardı. Bu sahnelemede odak noktası, alaycı ve soytarı
Rigoletto değil; aksine, kültürlü ve daima yeniliğe açık bir karakter Dük oldu.
Sanatçılar, bu yeni yaklaşımı başarıyla yansıttı. Orkestra ise Verdi’nin
partisyonunun tüm inceliklerini etkileyici biçimde seyirciye aktardı.
Arnaud Bernard, yönetmen, Fransa:
“Giuseppe Verdi’nin operası, Orta Çağ İtalya’sında
doğmuş bir tür sinema filmidir. Oyuncularımızdan partilerini mümkün olduğunca
gerçekçi yorumlamalarını istedim. Kostümlere gelince, tasarımcımız Anna
Verde’den ünlü ressam Moroni’den
ilham almasını rica ettim. Çünkü o dönemde koyu tonlar kullanıyordu. Bu nedenle
kostümler, dönemin atmosferine uygun olarak tasarlandı ve karakterlerin ruhunu iyice
yansıtabildi.”
Alan Buribayev, orchestra şefi:
“Bu eser büyük bir zevk ve tarih bilgisiyle
sahnelendi. Gerçekten, sanki bir tablo canlanmış gibiydi. Örneğin, Verdi ile
Caravaggio’yu tanıdığınızı ve birlikte bu eseri sahneye koyduklarını hayal
edin. Ortaya çıkacak şey belki de buna benzer olurdu. Biz de işte bu düzeye
ulaşmayı hedefledik ve umarız bunu başarabildik.”

