1930'larda Sovyetler Birliği, Kazakistan da dahil olmak üzere, Stalin terörünün etkisi altındaydı ve bu süreçte birçok aydın ve önde gelen şahsiyet idam edildi. Bu isimlerden biri, Kazak bilim ve eğitiminin kurucularından Sanzhar Asfendiyarov'du. Bolşevizme olan bağlılığına rağmen Asfendiyarov, casusluk ve milliyetçilikle suçlanarak ağır işkencelere maruz kaldı ve idam edildi. Çalışmaları, Kazakistan'da eğitim, tıp ve bilimin gelişiminde derin bir etki yarattı, ancak adı onlarca yıl boyunca unutturuldu. Asfendiyarov'un hikayesi, ideolojik çelişkilerin ve baskıların, başarıları yaşamları boyunca takdir edilmeyen olağanüstü bireylerin hayatlarını nasıl mahvettiğine dair trajik bir örnektir.
