Son yıllarda
nükleer tıp, Kazakistan'da onkolojiyle mücadelede en etkili yöntemlerden biri
olarak kabul edilmektedir. Erken teşhis ve tedaviye yönelik radyofarmasötiklerin
yüzde 90'ı ülkemizde üretiliyor. Bugün Nükleer Fizik Enstitüsü'nde üç ana ilaç
üretiliyor. Bunlardan ikisi, iyot-131 ve teknesyum-99m nükleer araştırma reaktörü bazında radyoizotoplardan
hazırlanıyor.
Yelena Çakrova,
Nükleer fizik enstitüsü Radyokimya ve izotop üretimi bilimsel ve teknik merkezi
başkanı:
- Teknesyum yöntemiyle
insan vücudunun tüm sistemleri görüntülenebilir. Nükleer tıbbın genel olarak
yaptığı şey teknesyumu vücuda aşılayarak oradaki kemik metastazlarını kontrol
etmektir. Onkolojik hastalıklarda kemik metastazı tespit edilirse, bu ilaç
sayesinde onları görüntüleyebiliriz.
Şu anda ftor-18 ve
lutesyum-177 izotoplarına dayalı yeni ilaçlar geliştirilmektedir. Prostat
kanserini teşhis etmek için bunlara ihtiyaç vardır. Doktorlara göre tedavinin
başarıyla tamamlanması doğrudan erken teşhise bağlı. Burada diğer bir
Kazakistanlı ilaç Ftorodeoksiglukoz 18F vazgeçilmez yardımcıdır.
Jandos Amankulov,
Kazak Onkoloji ve Radyoloji Bilimsel Araştırma Enstitüsü’nün Radyoloji ve
Nükleer Tıp bölüm başkanı:
- Radyofarmasötiklerde
tıpta kısa ömürlü veya ultra kısa ömürlü izotoplar kullanılıyor, bunları başka
ülkelerden ithal edemiyoruz. Çünkü ftorodeoksiglikozun taşınmasında 4 saatten
fazla süre olmaması gerekiyor. Dolayısıyla bu radyofarmasötiği başka
ülkelerden, uzak bölgelerden ithal edemiyoruz, burada üretmek zorundayız.
Belirtilen ilaçlar bu sene Kırgız Cumhuriyeti’ne
ulaştırıldı. Ayrıca günümüzde Kazakistan'da 9 nükleer tıp merkezinde onkolojik
hastalıkların tanı ve tedavisi gerçekleştirilmektedir. Yakın gelecekte Astana,
Aktöbe, Karagandı ve Öskemen'de birkaç tesisin daha açılması planlanıyor.
Kazakistan nükleer tıbbı geliştirmeyi devam edecek. Burada nükleer enerji de
önemli rol oynamaktadır. Yerli bilim adamları, Güney Kore, Japonya ve ABD'nin
deneyimlerinin rehberliğinde ileri teknolojileri kullanmaya başlayacaklar.