Su ve enerji güvenliği
faktörü bölgesel gündemin kilit unsuru haline geliyor. Orta Asya ülkelerinin,
hidroelektrik ve enerji kaynaklarının kıtlığından ortaya çıkan sorunları çözmek
için artık yeni ve daha etkili önlemler geliştirmeleri gerekiyor. Bakü'deki
COP-29 İklim Konferansı'nın sonuçları hakkında görüş alışverişinde bulunan uluslararası
uzmanlar bugün aktif olarak bu konuyu konuşuyorlar. Bu arada görüşmelerde su
kıtlığının tarım sektörü üzerindeki olumsuz etkisini de ele aldılar. Kuraklık, sektördeki kayıpların temel nedeni olup sulu tarım ve
hayvancılık gibi alanları çıkmaza sürüklüyor. Orta Asya Üniversitesi rektörü
Christopher Gerry mevcut durumun acil eylem gerektirdiğini belirtiyor. Buradaki
çözüm ise ancak ülkeler arasında yakın ve çok taraflı diplomasi yoluyla ortak
yaklaşım ve mekanizmaların geliştirilmesi olabilir.
Christopher Gerry, Orta Asya Üniversitesi
rektörü:
- Daha önce varılan bazı anlaşmalar modern
gereklilikleri karşılamayabilir. Bu nedenle ülkelerin birbirleriyle nasıl etkileşim
kurduğunun bir incelemesi yapılmalıdır. Mevcut jeopolitik durum, ülkeler
arasında müzakerelerin yapılmasına ve su temini ile enerji konularında güvenin
yeniden tesis edilmesine olanak sağlamakta. Tüm ülkelerin kazanacakları ve
kaybedecekleri bir şeyler vardır. Bu sebeple müzakerelere de yer vardır. Biz su
diplomasisi projelerinde hem bölgedeki hem de dünyadaki bağışçılarla
çalışıyoruz.

