Bölüm, dünya çapında tanınan heykeltıraş Yunus Safardiar’ın sanatsal felsefesini ve çalışmalarını inceliyor. Özellikle çağdaş insanlığın karşılaştığı zorlukları ve ilerlemeleri ele alan «İkinci Yükseliş» serisiyle tanınan Safardiar, sanatın sınırları olmadığını, her nesnenin sanat olabileceğini ve sanatın geleneksel rollerinin yavaşça yok olduğunu düşünüyor. Genellikle büyük ölçekli ve multimedya olan eserleri, mühendisler ve tasarımcıların desteğiyle modern teknolojiyi entegre ederek umut, güzellik ve iyilik kavramlarını aktarmayı amaçlıyor. Sanatçı, çocukluğunda farklı bölgelerdeki kültürel deneyimlerinden ilham alıyor ve bu, sanatına özgün, çoğunlukla Doğulu bir tarz kazandırıyor. İlk kez Kazakistan’da sergilenen Safardiar, ülkenin kültürü ve insanlarından etkilenmiş durumda ve bu ilhamla bir eser yaratmayı düşünüyor. Teknolojik gelişmelerle birlikte evrilen sanatı, dünya çapındaki izleyicilerle bağ kurmayı, bu yaratıcı sinerjiyle uyum, denge ve adalet sağlamayı amaçlıyor.