Astana'da düzenlenen bilimsel-uygulamalı
konferansta katılımcılar ülkenin bağımsızlığının oluşumundaki ana tarihi
aşamaların yanı sıra siyasi ve sosyo-ekonomik dönüşümlerin ve başarıların
doğasına değindiler. Milletvekilleri, diplomatlar, tarihçilerin yanı sıra önde
gelen hükümet ve halk figürleri Milli Arşiv binasında konferans için toplandılar.
Onlar Devlet Egemenliği Bildirgesi'nin kabul sürecine ilişkin anılarını
paylaştılar. Birganym Aytimova, tarihi bir belgenin yaratılmasının kökenindeymiş.
O sıralar XII. Kazak SSR Yüksek Konseyi’nin milletvekiliymiş. Kendisi Bildirgenin
kabul edilme sürecinin kolay olmadığını, ancak içinde yer alan normlar daha
sonra Bağımsızlık Yasası'nın kabulüne temel oluşturduğunu belirtiyor.
Birganym Aytimova, Kazakistan Cumhuriyeti’nin
devlet ve kamu görevlisi:
- Bunlar, ulusal kimliğimizi, ülkenin bir
devlet olarak gelişmesini, çokuluslu halkımızı tanımlamaya yönelik ilk
girişimlerdi. Bu Bildirgede onlar birleşik bir Kazakistan halkı olarak
tanımlandı. Ülkenin kalkınması için, insanlar için önemli olan her şeyden önce
gelen bu bizim bölgesel sınırlarımızdır. Ayrıca o sıralar nükleer test alanlarının
kapatılması ve inşasına yasak getirilmesi, uluslararası kuruluşlara ve her
şeyden önce Birleşmiş Milletlere katılım gibi kararlar alındı. Bunların yanı
sıra önümüzde diplomatik yapıları inşa etme, konsolosluk ilişkilerini
geliştirme gibi çalışmalar duruyordu.
O zamanlar sosyal alanda üst pozisyonlarında
bulunan Kırımbek Köşerbayev egemenliğe giden yolun kademeli ve her adımın özel
bir anlamı olduğunu söylüyor. Bildirgede yer alan 17 madde, halkın ve ülkenin
bugünkü istikrarı ve refahının temelini oluşturarak demokratik kalkınmanın
vektörlerini belirlemiştir.
Kırımbek Köşerbayev, Kazakistan
Cumhuriyeti’nin devlet ve kamu görevlisi:
- Biz demokratik
gerçekçiliğin olduğu bir çağda yaşıyoruz. Adalet kavramı bugün modern
Kazakistan toplumunun temsilcileri arasında özel bir destek buluyor. Bu adalet
sayesinde, yetkililerle ülke halkı arasındaki yakın geri bildirim sayesinde
birçok sorun ve meseleyi çözebiliriz.
Konferans
katılımcıları, Cumhuriyet Bayramı'nın büyük bir tarihi öneme sahip olduğunu, bu
bayramın içerik ve anlamının halkın yüzyıllardır süren İstiklal hayalinin vücut
bulmasını simgelediğini vurguluyorlar. Ayrıca bu unutulmaz tarih, ortak bir
ulusal kimliğin oluşmasında da önemli bir rol oynamaktadır.
Yerkebulan Amangosov,
Devlet Tarihi Enstitüsü Bilim ve Enformasyon dairesi başkanı:
- Cumhuriyet Bayramı
kutlamaları kapsamında artık cumhuriyetçilik fikrinin derinleştiğini farketmek
mümkündür. Devletin bazı siyasi kararları alırken vatandaşlarla ortak
sorumluluk esasına dayandığını görüyoruz. 2022 yılındaki anayasa reformu ile
ilgili ve nükleer santral inşasına ilişkin son referandum bu sözlerime örnek
olabilir. Gelecekte de Kazakistanlıların ülkenin kaderi ve yarını konusunda
ortak sorumluluk alacaklarına inanıyoruz.
Etkinlik sırasında 25 Ekim
1990 olaylarının kanıtı olarak Cumhuriyet Bayramı'na özel bir sergi düzenlendi.
Konuklara ülkenin Milli Arşiv koleksiyonlarından fotoğraflar, özellikle değerli
belge örnekleri ve evraklar sunuldu.